İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

 AİLELER İÇİN YARDIM | EVLİLİK

Kırıcı Konuşmalardan Nasıl Kaçınabilirsiniz?

Kırıcı Konuşmalardan Nasıl Kaçınabilirsiniz?

ZORLUK

Ne zaman bir anlaşmazlık çıksa birbirinizi eleştiri yağmuruna tutuyorsunuz. Birbirinizle artık o kadar çok kırıcı konuşuyorsunuz ki bu sizin için “normal” bir iletişim tarzı haline geldi.

Eğer sizin de evliliğiniz böyleyse, bu duruma bir son vermeniz mümkün. Fakat önce bunun nedenlerini ve değişiklikler yapmanın neden sizin yararınıza olduğunu öğrenmelisiniz.

NEDEN BÖYLE OLUYOR?

Yetişme tarzı. Bu sorunu yaşayan karı kocalar genelde kırıcı konuşmaların yaygın olduğu bir evde büyümüş oluyor. Dolayısıyla eşlerden biri ya da ikisi anne babasından duyduklarını tekrar ediyor olabilir.

Eğlence dünyasının etkisi. Filmler, diziler ve komedi programları kaba konuşmaları şaka konusu yapıyor ve izleyen kişi böyle konuşmaların zararsız, hatta komik olduğunu düşünüyor.

Kültür. Bazı toplumlarda “gerçek bir erkeğin” otoriter olması gerektiği ya da kadınların zayıf görünmemek için agresif davranması gerektiği öğretilir. Böyle düşünen çiftler bir anlaşmazlık yaşadığında birbirini dosttan çok düşman gibi görür ve sakinleştirici sözler söylemek yerine kırıcı konuşur.

Nedeni ne olursa olsun kırıcı sözler boşanmanın yanı sıra bazı sağlık sorunlarına da neden olabilir. Hatta bazıları sözlerin tokattan çok daha acı verdiğini söylüyor. Örneğin kocası tarafından hem sözlü hem de fiziksel şiddete maruz kalmış bir kadın şöyle diyor: “Hakaretlere dayanmak şiddete dayanmaktan çok daha zor geliyordu. O kırıcı sözleri duymaktansa bana vurmasını tercih ederdim.”

Eğer kırıcı sözler evliliğinize zarar verdiyse ne yapabilirsiniz?

 SİZ NE YAPABİLİRSİNİZ?

Duygudaşlık gösterin. Kendinizi eşinizin yerine koyun ve söylediğiniz sözlerin onda nasıl duygular uyandırdığını anlamaya çalışın. Örneğin eşinizin sözlerinizden dolayı incindiği bir olayı düşünebilirsiniz. O sırada aslında ne demek istediğiniz üzerinde durmak yerine eşinizin sözleriniz karşısında kendini nasıl hissettiği üzerinde düşünün. O olayda söylediğiniz kırıcı sözler yerine güzel sözler söyleyebilir miydiniz? Kutsal Kitap şöyle der: “Yumuşak cevap gazabı yatıştırır; acı söz ise öfkeyi alevlendirir” (Özdeyişler 15:1).

Örnek çiftleri gözlemleyin. Eğer hayatınızdaki kişiler iletişim kurma tarzınızı olumsuz yönde etkilediyse kendinize olumlu örnekler bulmaya çalışın. Konuşma tarzı örnek alınmaya değer çiftlerin birbiriyle nasıl konuştuğuna dikkat edin. Kutsal Kitaptaki ilke: Filipililer 3:17.

Eski günlerinizi hatırlayın. Kırıcı konuşmaların asıl kaynağı genelde ağız değil yürektir. Bu nedenle eşinize karşı olumlu düşünceler ve duygular beslemeye çalışın. Bir zamanlar birlikte yapmaktan zevk aldığınız şeyleri hatırlayın. Eski fotoğraflarınıza bakın. Nelere gülerdiniz? Eşinizdeki hangi nitelikler hoşunuza gitmişti? Kutsal Kitaptaki ilke: Luka 6:45.

“Sen” yerine “ben” deyin. Eşinize sözlü saldırıda bulunmak yerine, onun yaptıklarının sizi nasıl etkilediğini dile getirin. Örneğin “Hiç şaşırmadım, yine bana danışmadan program yapmışsın!” demektense “Bana danışmadan program yaptığında kendimi önemsiz hissediyorum” demek çok daha olumlu bir sonuç verir. Kutsal Kitaptaki ilke: Koloseliler 4:6.

Ne zaman durmanız gerektiğini bilin. Öfkelenmeye başladığınızı ve sözlerinizin kontrolden çıktığını fark ediyorsanız en iyisi konuşmayı ertelemek olabilir. Kavgaya dönüşebilecek bir konuşmayı yarıda bırakıp, sakinleştiğiniz zaman konuşmakla bir şey kaybetmezsiniz. Kutsal Kitaptaki ilke: Özdeyişler 17:14.

Kırıcı konuşmaların asıl kaynağı genelde ağız değil yürektir