• Babanın işi gereği şehir değiştirmeniz gerekiyor.

• En iyi arkadaşın uzak bir yere taşınıyor.

• Ablan evlenip evden ayrılıyor.

Peki bu değişikliklere nasıl ayak uydurabilirsin?

Rüzgârda eğilen esnek bir ağaç fırtınada ayakta kalabilir. Aynı şekilde sen de kontrolün dışındaki zorluklar karşısında esnek davranmayı öğrenebilirsin. Bunu nasıl yapabileceğini ele almadan önce değişikliklerle ilgili bilmen gereken birkaç noktaya bakalım.

Değişiklikler kaçınılmazdır. Kutsal Kitap tüm insanların “beklenmedik olaylar” yaşayacağını söyler (Vaiz 9:11). Bu hayatın bir gerçeğidir ve er ya da geç sen de bununla karşı karşıya kalacaksın. Elbette “beklenmedik olaylar” her zaman kötü şeyler değildir. Bazen ilk başta kötü gibi görünen değişiklikler sonradan bir avantaja dönüşebilir. Yine de çoğu insan alıştığı gibi yaşamaktan mutludur ve değişiklikler iyi bile olsa onların rahatını kaçırır.

Değişiklikler gençlerde daha fazla stres yaratabilir. Barış * isimli bir genç şöyle söylüyor: “Zaten kendi içinizde bir sürü değişiklik yaşıyorsunuz. Bir de dışarıdan değişiklikler olunca bu stresinize stres katıyor.”

Değişikliklerin gençleri daha çok etkilemesinin başka bir nedeni daha var. Yetişkinler bir zorlukla karşılaştıklarında “tecrübe defterlerine” başvurabilir, böylece geçmişte benzer durumlarla nasıl başa çıktıklarını görebilirler. Ancak gençlerin hayat tecrübesi bir “sayfayı” bile doldurmayabilir.

Uyum sağlamayı öğrenebilirsin. Esneklik, bir kişinin değişen durumlara uyum sağlama yeteneğidir. Esnek biri kötü bir şey yaşadıktan sonra toparlanabilir. Ayrıca böyle bir kişi yeni bir duruma sadece katlanmaya çalışmaz, zorluk gibi görünen şeyin olumlu yönlerini de bulmaya çalışır. Esnek bir gencin zorluklar yüzünden bunaldığında alkole ya da uyuşturucuya başvurma ihtimali de çok düşüktür.

Durumu kabullen. Şüphesiz hayatının tüm kontrolü senin elinde olsun isterdin. Ancak bu mümkün değil. Arkadaşlar taşınır, evlenir; kardeşler büyüyüp evden gider; ailece başka bir yere taşınmanız gerekebilir ve arkadaşların da dahil alıştığın her şeyi geride bırakmak zorunda kalabilirsin. Böyle bir durumda olumsuz düşünceler altında ezilmektense durumu kabullenmen daha iyi olacaktır. Kutsal Kitaptaki ilke: Vaiz 7:10.

İleriye bak. Geçmişe odaklanmak, sürekli dikiz aynasına bakarak otobanda araba kullanmak gibidir. Arada sırada dikiz aynasına bakmak yararlı olsa da asıl yapman gereken önündeki yola odaklanmaktır. Hayatında bir değişiklikle karşılaştığında da böyle yap. Önündeki şeylere odaklanmaya çalış (Özdeyişler 4:25). Örneğin önümüzdeki 1 ya da 6 ay için kendine nasıl bir hedef koyabilirsin?

Olumlu şeylere odaklan. Laura isimli bir genç şöyle diyor: “Esneklik kişinin tutumuyla ilgilidir. İçinde bulunduğun durumun olumlu yanlarını görmeye çalış.” Sen de yaşadığın değişikliğin sana sunduğu en az bir avantajı söyleyebilir misin? Kutsal Kitaptaki ilke: Vaiz 6:9, Yeni Çeviri.

Victoria büyüme çağındayken bütün yakın arkadaşları uzağa taşınmış. O şunları anlatıyor: “Kendimi çok yalnız hissediyordum. ‘Keşke her şey olduğu gibi kalsaydı’ diyordum. Ama şimdi düşünüyorum da meğer tam o zamanlarda büyümeye başlamışım. Değişim olmadan büyümenin olmayacağını anladım. Etrafımda arkadaşlık kurabileceğim başka kişiler olduğunu da o dönemde fark etmeye başladım.” Kutsal Kitaptaki ilke: Özdeyişler 27:10.

Başkaları için bir şeyler yap. Kutsal Kitap şöyle der: “Sadece kendinizle ilgilenmeyin, başkalarıyla da ilgilenmeye dikkat edin” (Filipililer 2:4). Bir zorluğu atlatmanın en iyi yolu başkalarının yaşadığı zorluklarda onlara yardım etmektir. 17 yaşındaki Anna şunları diyor: “Büyüdükçe şunu anladım, benim yaşadığıma benzer bir durumla ya da daha kötüsüyle mücadele eden birine yardım edebildiğimde bunun bana çok yararı oluyor.”